köpekler
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
köpekler
Köpek (Canis lupus familiaris), köpekgiller (Canidae) familyasından görünüş ve büyüklükleri farklı, 300'den fazla evcil çeşidi olan etçil hayvan.
Köpeklerin hayatı
Köpeklerin koku alma ve işitme duyuları keskindir. Görme mekanizması, sarı ve mavi renkleri daha iyi algılayabilen yapıdadır. Zeki olduğundan kolayca terbiye edilebilir. Sahibine bağlılığı ile ün yapmıştır. Parmakları üstünde koşar ve iyi yüzer.
Erkek köpekler arka bacaklarından birini kaldırarak idrar bırakırlar. Ağaç kökü, kaya gibi yerlere kokulu olan tuvaletlerini yaparak, bölgelerinin sınırlarını çizerler. Daha sonra, arka ayaklarıyla boğa gibi tepinerek, idrar ve dışkı bıraktığı yere patilerindeki bezde bulunan hormonları bırakır. Bu hormonlar köpeğin cinsiyeti, yaşı, statüsü ve üreme durumu gibi konularda, diğer köpekleri bilgilendirmek içindir. Her köpek komşu köpeklerin kokulu işaretlerini tanır ve bölgelerine girmekten çekinir. Köpeklerin koku hafızası son derece gelişmiştir ve yeni bir kokuyu aldıktan hemen sonra, burnunu yalayarak bu kokuyu hafızasına alır. Beş ayda bir eşleşirler. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, gözleri kapalı ve 6-8 yavru doğurur. İki hafta sonunda gözleri açılarak işitmeye başlarlar. Altı hafta süt emerler. Eğitim görecek köpeklerin 6 haftalıkken eğitilmeye başlanması önerilir. On aylık olunca erginleşir, 15-20 yıl kadar yaşarlar. Çikolata köpeklerde körlüğe neden olabilmektedir. Köpeklerin kedileri yediği bir söylentidir. Zira köpekler kedileri bazen eğlence, bazen yaralamak veya öldürmek için kovalar. Ancak köpeğe verilecek eğitim ile bu sorun aşılabilir. Bunun yanında köpeğin yavru iken kediler ile tanıştırılması ve bir arada yaşayabileceklerini göstermek ileride olabilecek sorunları engelleyecektir.
İnsanlarla etkileşim
Evcil köpekler kurt atalarından miras kalan kompleks bir sosyal hiyerarşiye sahiptirler. Köpekler, her bir köpeğin hiyerarşideki yerini belirleyen karmaşık hareketler gösterirler ve akıllarından geçenleri anlatmak için değişik duruşlar sergilerler. Bu gelişmiş sosyal iletişim, köpeklerin eğitilebilir, oyuncu olmasını ve evlerde rahat yaşabilmesini sağlamıştır. Bu sayede tehlikeli avcı hayvanlar olmalarına karşın insanlarla eşsiz bir bağ kurmuşlardır.
Her ne kadar uzmanlar köpeğin evcilleştirilmesinin detayları üzerinde uzlaşamasalar da, insanın köpek alttürleri oluşumunda önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Evcilleştirilmelerinden hemen sonra köpekler insan topluluklarında sıkça rastlanan hayvanlar haline gelmişlerdir, ve tüm dünyaya yayılmışlardır. Sibirya'dan göçenler Bering Boğazı'nı geçerken köpeklerden yararlanmıştır. Uzmanlar 12,000 yıl önce göçmenlerin Kuzey Amerika'ya varabilmesinde köpeklerin önemli rol oynadıklarını söylemektedirler. Köpekler Kuzey Amerika'daki Atabask Kızılderililerinin hayatında önemli bir yere sahipti ve o halkın tek evcil hayvanıydı. Köpekler ayrıca Apaçi ve Navaho kabilelerinin göçünde yükün büyük bir bölümünü taşımışlardır. Bu kabilelerde köpeklerin yük taşımak için kullanımı, atın Kuzey Amerika'ya girmesinden sonra bile devam etmiştir.
Üreme
Erkek köpeklerin eşleşme güdüsü, kızana gelmiş herhangi bir dişi kokusu aldığında devreye girerken, dişiler 180 günde bir eşleşme dönemine girerler ve sadece bu dönemin uygun günlerinde çiftleşebilirler. Regl dönemi, 180 günde bir, 21 gün süren bir siklustur. Kanamanın 8. ve 13. günleri arası, eşleşme için uygundur. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, burnu tamamen açık, gözleri kapalı ve sağır 2-9 yavru doğurur. Yavru sayısı, eşleşme sıklığı, eşleşme zamanı, dişiyi dölleyen erkeklerin sayısı ya da erkeğin döl kalitesi gibi etkenlere bağlıdır. Yavru doğduğunda, sadece burnu açıktır, 14. günde gözler, 21. günde kulaklar açılır. Anne köpek, doğumda, son yavrunun gelmesiyle beraber, yavru toplama motor şablonunun etkisiyle, 14 gün boyunca yavrularına muazzam bir ilgi gösterir. 14. günde yavruların gözleri açıldığında, annedeki oksitosin hormonu tamamen normal seviyeye gelmiş ve anne yavruları ile ilgisini hemen hemen keser. Yavrular için çözüm üretme, kaybolduklarında arama, yardım için çağırdıklarında yanlarına gitme gibi eylemleri keser. Yavrular altı hafta süt emerler.
Köpeklerin ter bezleri pati yastıklarındadır. Yeterince ter atamadıkları için, ağız ve salya yoluyla sıvı atarlar. Özellikle sıcak zamanlarda dillerini ağızlarından sarkıtarak hararetlerini dışarı atarak serinlerler.
Köpeklerin hayatı
Köpeklerin koku alma ve işitme duyuları keskindir. Görme mekanizması, sarı ve mavi renkleri daha iyi algılayabilen yapıdadır. Zeki olduğundan kolayca terbiye edilebilir. Sahibine bağlılığı ile ün yapmıştır. Parmakları üstünde koşar ve iyi yüzer.
Erkek köpekler arka bacaklarından birini kaldırarak idrar bırakırlar. Ağaç kökü, kaya gibi yerlere kokulu olan tuvaletlerini yaparak, bölgelerinin sınırlarını çizerler. Daha sonra, arka ayaklarıyla boğa gibi tepinerek, idrar ve dışkı bıraktığı yere patilerindeki bezde bulunan hormonları bırakır. Bu hormonlar köpeğin cinsiyeti, yaşı, statüsü ve üreme durumu gibi konularda, diğer köpekleri bilgilendirmek içindir. Her köpek komşu köpeklerin kokulu işaretlerini tanır ve bölgelerine girmekten çekinir. Köpeklerin koku hafızası son derece gelişmiştir ve yeni bir kokuyu aldıktan hemen sonra, burnunu yalayarak bu kokuyu hafızasına alır. Beş ayda bir eşleşirler. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, gözleri kapalı ve 6-8 yavru doğurur. İki hafta sonunda gözleri açılarak işitmeye başlarlar. Altı hafta süt emerler. Eğitim görecek köpeklerin 6 haftalıkken eğitilmeye başlanması önerilir. On aylık olunca erginleşir, 15-20 yıl kadar yaşarlar. Çikolata köpeklerde körlüğe neden olabilmektedir. Köpeklerin kedileri yediği bir söylentidir. Zira köpekler kedileri bazen eğlence, bazen yaralamak veya öldürmek için kovalar. Ancak köpeğe verilecek eğitim ile bu sorun aşılabilir. Bunun yanında köpeğin yavru iken kediler ile tanıştırılması ve bir arada yaşayabileceklerini göstermek ileride olabilecek sorunları engelleyecektir.
İnsanlarla etkileşim
Evcil köpekler kurt atalarından miras kalan kompleks bir sosyal hiyerarşiye sahiptirler. Köpekler, her bir köpeğin hiyerarşideki yerini belirleyen karmaşık hareketler gösterirler ve akıllarından geçenleri anlatmak için değişik duruşlar sergilerler. Bu gelişmiş sosyal iletişim, köpeklerin eğitilebilir, oyuncu olmasını ve evlerde rahat yaşabilmesini sağlamıştır. Bu sayede tehlikeli avcı hayvanlar olmalarına karşın insanlarla eşsiz bir bağ kurmuşlardır.
Her ne kadar uzmanlar köpeğin evcilleştirilmesinin detayları üzerinde uzlaşamasalar da, insanın köpek alttürleri oluşumunda önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Evcilleştirilmelerinden hemen sonra köpekler insan topluluklarında sıkça rastlanan hayvanlar haline gelmişlerdir, ve tüm dünyaya yayılmışlardır. Sibirya'dan göçenler Bering Boğazı'nı geçerken köpeklerden yararlanmıştır. Uzmanlar 12,000 yıl önce göçmenlerin Kuzey Amerika'ya varabilmesinde köpeklerin önemli rol oynadıklarını söylemektedirler. Köpekler Kuzey Amerika'daki Atabask Kızılderililerinin hayatında önemli bir yere sahipti ve o halkın tek evcil hayvanıydı. Köpekler ayrıca Apaçi ve Navaho kabilelerinin göçünde yükün büyük bir bölümünü taşımışlardır. Bu kabilelerde köpeklerin yük taşımak için kullanımı, atın Kuzey Amerika'ya girmesinden sonra bile devam etmiştir.
Üreme
Erkek köpeklerin eşleşme güdüsü, kızana gelmiş herhangi bir dişi kokusu aldığında devreye girerken, dişiler 180 günde bir eşleşme dönemine girerler ve sadece bu dönemin uygun günlerinde çiftleşebilirler. Regl dönemi, 180 günde bir, 21 gün süren bir siklustur. Kanamanın 8. ve 13. günleri arası, eşleşme için uygundur. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, burnu tamamen açık, gözleri kapalı ve sağır 2-9 yavru doğurur. Yavru sayısı, eşleşme sıklığı, eşleşme zamanı, dişiyi dölleyen erkeklerin sayısı ya da erkeğin döl kalitesi gibi etkenlere bağlıdır. Yavru doğduğunda, sadece burnu açıktır, 14. günde gözler, 21. günde kulaklar açılır. Anne köpek, doğumda, son yavrunun gelmesiyle beraber, yavru toplama motor şablonunun etkisiyle, 14 gün boyunca yavrularına muazzam bir ilgi gösterir. 14. günde yavruların gözleri açıldığında, annedeki oksitosin hormonu tamamen normal seviyeye gelmiş ve anne yavruları ile ilgisini hemen hemen keser. Yavrular için çözüm üretme, kaybolduklarında arama, yardım için çağırdıklarında yanlarına gitme gibi eylemleri keser. Yavrular altı hafta süt emerler.
Köpeklerin ter bezleri pati yastıklarındadır. Yeterince ter atamadıkları için, ağız ve salya yoluyla sıvı atarlar. Özellikle sıcak zamanlarda dillerini ağızlarından sarkıtarak hararetlerini dışarı atarak serinlerler.
∂αмℓα Ŧß- Genel Moderatör
-
41
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz