►Farkımız Farklılığımız - Halsiz Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İstanbul Turizmi

3 posters

Aşağa gitmek

İstanbul Turizmi Empty İstanbul Turizmi

Mesaj tarafından m3rT Ptsi Kas. 22, 2010 9:49 am

Genel Kısa bilgi ;

Orada, Tanrı ve insan, doğa ve sanat hep birlikte, yeryüzünde öylesine mükemmel bir yer yarattılar ki, görülmeğe değer." Bir koluyla Asya'ya, diğeriyle Avrupa'ya uzanarak iki kıtayı da kucaklayan kenti Lamartine böyle tanımlıyor.

Gezilecek yerler ;

Müzeler ve Örenyerleri

Arkeoloji Müzesi
Adres: Osman Hamdi Bey Yokuşu Gülhane - İstanbul
Tel: (212) 520 77 40
Faks: (212) 527 43 00
Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı
Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı bünyesinde;dünyanın en eski bandosu olan Mehter bulunmaktadır.Mehter,müzenin açık olduğu günlerde 15:00-16:00 saatleri arasında iki seans halinde konser vermektedir.Her türlü konferans,panel,sergi, açık oturum gibi kültür,sanat ve bilimsel faaliyetlere açık "Kültür Sitesi" kompleksi yer almaktadır.Sanatçıların resim, fotoğraf gibi eserlerinin sergilendiği sergi salonu bulunmaktadır.

Askeri Müze;dini bayramların birinci günü,yeni yılın ilk günü ile pazartesi ve salı günleri dışında hergün 09:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Askeri Müze;koleksiyonların zenginliği ve çeşidi açısından dünyanın önde gelen eski müzelerinden birisidir.Müzede yaklaşık bin yıllık dönemdeki Türk ve İslam devletleri ile muhtelif Avrupa devletlerine ait kesici ve savunma silahları, ateşli silahlar, toplar, atıcılık silahları tablolar, çadırlar, bayrak ve sancaklar, askeri kıyafetler, madalya ve nişanlar ile diğer etnografik eserler sergilenmektedir.

TEL:0212 233 27 20 (4 Hat)
FAKS:0212 296 86 18
ADRES:Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı
Harbiye/Şişli/İSTANBUL
Atatürk Müzesi
Şişli'de Atatürk'ün oturduğu ev daha sonra onun anısına müzeye dönüştürülmüştür. Kişisel eşyaları sergilenmektedir.
Ziyarete açık günler : Pazartesi ve Salı hariç her gün açıktır
Aya İrini Kilisesi (St. İrene) İstanbul'da yapılan ilk kilisedir. Konstantin'in emri üzerine 4'üncü yüzyılda yapılmış, sonradan Jüstinyen zamanında restore edilmiştir. Yapı, Hıristiyanlık öncesi dönemi tapınağının üzerine inşa edilmiştir.
Ayasofya Müzesi
Adres: Sultanahmet Meydanı - İstanbul
Tel: (212) 528 45 00
Fax: (212) 512 54 74

Ayasofya Müzesi I.Mahmud Kütüphanesi
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi Adres: Sultanahmet Arastası - İstanbul
Tel: (212) 511 97 00
Mozaik Müzesi, Bizans imparatorlarının Büyük Sarayı'ndan kalmadır. 5. ve 6'ncı yüzyıl nadide mozaik döşemeler burada korunmaktadır.
Denizcilik Müzesi
Beşiktaş'tadır. Osmanlı denizcilik tarihine ait bir çok ilginç eserler yanında, sultanların Boğazı geçerken kullandıkları "saltanat kayıkları" da sergilenmektedir.
Ziyarete açık günler : Cumartesi ve Pazar hariç her gün açıktır
Divan Edebiyatı Müzesi (Galata Mevlevihanesi)
Adres: Galipdede Cad. 15 Beyoğlu - İstanbul
Tel: (212) 245 41 41
Fethiye Müzesi (Pammakaristos)
Güzel Sanatlar Müzesi
Beşiktaş'taki Güzel Sanatlar Müzesi'nde 19. uncu yüzyılın sonundan günümüze uzanan döneme ait Türk resim ve heykel örnekleri yer almaktadır.
Ziyarete açık günler : Pazartesi ve perşembe hariç her gün açıktır
Havacılık Müzesi
Yeşilköy'dedir. Türk havacılığının gelişmesi teması üzerine kurulmuştur.
Ziyarete açık günler : Salı hariç her gün açıktır
İmrahor Anıtı (İlyas Bey Camii) St. Studios Manastırı Hagios Ionnes Prodromos Bazilikası
Kariye Müzesi
Adres: Edirnekapı - İstanbul
Tel: (212) 523 30 09
11. yüzyıl eseridir ve "Hz. İsa" Kilisesi adıyla da anılır. İstanbul'da Ayasofya'dan sonra en önemli Bizans yapısıdır. İstanbul Edirnekapı yakınlarında yer alan mozaik ve freksleriyle ünlü bu kilise Bizans İmparatoru Alexius Komnenos'un kayınvalidesi Maria Dukaina tarafından yaptırılarak Hz. İsa'ya ithaf edilmiş daha sonra büyütülmüştür. Hz. İsa ve Hz. Meryem'in yaşantılarını sahneleyen mozaik ve fresklerinin çoğu 1305-1320 yıllarında yapılmıştır. II. Bayazıt döneminde camiye çevrilen kilise Cumhuriyet döneminde 1929'da restore edilmiş, mozaikleri meydana çıkarıldıktan sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Bu arada, müze ziyareti sonrasında Kilise'yi çevreleyen ahşap evlerde, şehrin koşuşturan ortamından uzakta, rahat bir atmosfer içinde çay ve kahve sunulmaktadır.
Orhan Kemal Müzesi
Müze Tel : (+90-212) 292 92 45 - 292 12 13 Fax: (+90-212) 243 67 82

Yakın edebiyatımıza ışık tutan Orhan Kemal için, Orhan Kemal Kültür Sanat Koordinatörlüğü katkıları ile İstanbul'da, Akarsu caddesi No:32 Cihangir 80060 adresindeki ev müze haline getirildi. Müzede Orhan Kemal'in fotoğrafları, ilk baskı kitapları, yabancı dilde yayınlanan kitapları, çalışma odası, kullandığı eşyalar ve giysileri sergilenmektedir.
Ziyarete açık günler : Her gün 10.00-17.00 saatleri arasında açıktır. Giriş ücretsizdir.
Rumelihisarı Müzesi - Anadoluhisarı Müzesi - Yedikulehisarı Müzesi Rumelihisarı Müzesi
Adres: Yahya Kemal Cad. No:42 Hisarönü - İstanbul
Tel: (212) 263 53 05
Anadoluhisarı Müzesi
Adres: Beykoz - İstanbul
Tel: (212) 263 53 05
Rahmi Koç Endüstri Müzesi Hasköy'ün banliyösünde, Haliç kıyısında, daha önceleri Lengerhane adıyla anılan Osmanlı dönemi demir ve çelik işçiliğinin mekanı Rahmi Koç Endüstri Müzesi endüstrideki gelişmeleri sergilemektedir.
Ziyarete açık günler : Pazartesi hariç her gün açıktır
Sadberk Hanım Müzesi Boğazdan yukarıya doğru, Büyükdere'nin kenar mahallesindeki, 19 uncu yüzyıl iki ahşap villayı Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonları doldurmaktadır. Önceden Türk süsleme sanatı örneklerinin sergilendiği bu özel müze yeni arkeolojik koleksiyonun eklenmesi ile daha da büyümüştür.
Ziyarete açık günler : Çarşamba hariç her gün açıktır.
Şehir Müzesi
Yıldız Sarayı'nın bahçesindeki Şehir Müzesi'nde ise Osmanlı fethinden bu yana İstanbul'un tarihi ile ilgili belgeleri korumaktadır.
Ziyarete açık günler : Perşembe hariç her gün açıktır. Yine Yıldız Sarayı bahçesinde çok zengin dekor ve sahnesi, zarif kostümleri ile Tiyatro ve Tarihi Sahne Kostümleri Müzesi yer almaktadır.
Tekel Müzesi
Topkapı Sarayı Müzesi
Adres: Sarayiçi Sultanahmet - İstanbul
Tel: (212) 522 44 22
Fax: (212) 522 44 22


Türk Halıları Müzesi
İbrahim Paşa Sarayı'nın bulunduğu sokağın karşısındadır. Türkiye'nin her yöresinden toplanan çok güzel antika halı ve kilimler sergilenmektedir.
Ziyarete açık günler : Pazartesi hariç her gün açıktır
Türk - İslâm Eserleri Müzesi
Adres: İbrahim Paşa Sarayı Sultanahmet - İstanbul
Tel: (212) 518 18 05
Faks: (212) 518 18 07
Müzede Türk ve İslam sanatı eserleri sergilenmektedir. Bina, 1524'de Muhteşem Süleyman'ın Baş Veziri İbrahim Paşa tarafından ikametgahı olarak yaptırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminin en büyük özel konutudur. Bugün, zarif seramik koleksiyonlarının, minyatürlerin, hat sanatı örneklerinin, tekstillerin, en eski halıların yanında ağaç oyma eserlerin sergilendiği bir mekandır.
Türbeler Müzesi
Adres: Atmeydanı Sultanahmet - İstanbul
Tel: (212) 517 05 44
Yıldız Sarayı Müzesi
Adres: Beşiktaş - İstanbul
Tel: (212) 258 30 80
Faks: (212) 258 30 85
Yerebatan Sarnıcı
Bizans Sarnıcı olarak da anılan sarnıç, Ayasofya'nın yakınındadır. Büyük salonun ince tuğla kemerleri 136 adet korint stili sutünla desteklenmektedir.
Ziyarete açık günler : Salı hariç her gün açıktır

Kuleler ve Hisarlar

İSTANBUL
Kuleler
Kız Kulesi: İstanbulun sembolü olan Kız Kulesi, Boğaz girişindeki kayalık üzerine kurulmuş küçük, şirin bir kuledir. Tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanılan kule günümüzde turizme tahsis edilmiştir. Batı kaynakları burayı sevgilisi Hera'ya kavuşmak için yüzerken boğulan Leander'in kulesi olarak tanıtır. Bir diğer hikayeye göre de burası, kızının yılan tarafindan sokulacağını rüyalarında gören İmparatorun, emniyette olması için genç kızı yerleştirdiği kule idi. Meyve sepeti içinde gelen yılan trajediye sebep olur.



Galata Kulesi: Bizanslıların Cenevizliler aleyhine hareketlerine karşılık, Cenevizliler tarafından yapılmıştır. Bölgeyi her türlü saldırıdan korumak için de bu kuleyi yaptırmışlardı. Kulede büyük sahanlığa kadar duvar içinde dönerek çıkan bir taş merdiven vardır. Son yıllarda 1967'de restore edilmiş, içine asansör konmuş, diğer katlarına da lokanta yapılmıştır.





Beyazıt Kulesi: Bugünkü İstanbul Üniversitesi merkez binasının bulunduğu yerdeki yapı (eski saray), II. Mahmut devrinde Milli Savunma Bakanlığı (Seraskerlik) olarak kullanılmıştır. Seraskerliğin avlusundaki ahşap kule, yangın gözcüleri için uzun süre varlığını sürdürmüştür. II. Mahmut, daha güzelini yaptırtmak için bu kuleyi yıktırmıştır ve kitabesine göre, onun emri ile, 1828 yılında Serasker Hüseyin Paşa tarafından o devrin mimari özelliklerini yansıtan, kagir bir kule yapılmıştır. 50 m yüksekliğindeki bu abide, belirgin kütlesiyle, kente karekteristik bir çizgi kazandırmaktadır. Ahşap bir merdivenle çıkılan yukarıdaki sahanlık, şehrin büyük bir kısmını kuşbakışı seyretme olanağı sağlar.


Hisarlar
Üçgeni andıran eski Istanbul yarımadasının etrafı 5. yüzyılda Roma döneminde yapılan, 22 km.yi bulan surlarla çevrilidir. Byzantion şehir sitesi, kurulmasından itibaren batı yönüne doğru genişleyerek 4 defa yeni surlarla çevrilmiştir. Marmara Denizi ve Haliç kıyıları da tek sıra fakat güçlü surlarla çevrili idi. Şehrin akropolisini çevreleyen surlardan, 3. yüzyılda yapılmış İmparator Septimus Severius ve 320'de Büyük Konstantin'in yaptırdığı 3. sur tamamen yıkılmıştır. Kara surları deniz kıyısından başlayarak tepeleri ve vadileri geçerek Haliç surlarına iner.

Yedikule: Bu surlardaki en görkemli kapı, Marmara Denizi'ne yakın olan "Altın Kapı" idi. Bu Imparator merasim kapısı, iki mermer kule arasında zafer takı gibi yerleştirilmişti. Zaferden dönen ordular, Imparator ve erkanı şehre bu kapıdan girerdi. Burayı çevreleyen Türk devri eseri 5 kule ilavesi ile 7 kule, bir iç kale haline sokulmuştu. Zaman içerisinde hazine, depo ve elçi hapishanesi olarak kullanılmış iken, günümüzde enteresan girişi ve "Altın Kapı" kuleleri ile şehrin bir diğer müzesidir. Yaz aylannda çeşitli etkinlikler ve konserler yapılmaktadır.



Anadolu Hisarı: Karadeniz'in tek çıkışı Boğaziçi'nin Asya kısmında yer alan hisar, 1390'lı yıllarında Sultan Bayazıt tarafından yaptırılmıştır. Karşı kıyıdakı Rumelihisarı ile birlikte Boğaziçi transit geçişinin tam kontrol altında tutulması sağlayan bu küçük kale, burçlarına yaslanan eski ahşap evler ve civarı ile pitoresk bir manzara oluşturur.



Rumeli Hisarı: İstanbul Boğazı'nın Rumeli yakasındadır. Bizans'a kuzeyden yardım gelmesini önlemek amacıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında yaptırılmıştır. Üç büyük kule yapımını üstlenen Çandarlı Kara Halil, Saruca ve Zaganos Paşaların adlarıyla anılır.

Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar

İSTANBUL
Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar
İsanbul'un ünlü camileri arasında Sultanahmet Cami, Süleymaniye Cami, Rüstem Paşa Cami, Fatih Cami, Eyüp Cami, Yeni Cami, Sokullu Mehmet Paşa Cami ve Mihrimah Sultan Cami sayılabilir.
Kente pek çok kilise ve manastır faal durumdadır. Bir kısmı ise cami haline dönüştürülmüştür. Studios Manastin Kilisesi , Sergios-Bakhos Kilisesi, Hagia Eirene Kilisesi, Pantakrator Manastir Kilisesi, Vefa Kilisesi (Hagios Theoderos), Nyrelaion Manastır Kilisesi, Eglise D'hagia Thekla Manastırı, Eski İmaret Cami (Pantepoptes Manastin Kilisesi), Kalenderhane Cami (Akataleotos Manastırı), Fenari İsa Cami (Lios Manastır Kilisesi) ve Fethiye Cami (Pammakaristos Manastr Kilisesi) ünlüleridir.

Saraylar, Köşkler ve Kasırlar

İSTANBUL
Saraylar, Köşkler ve Kasırlar
Aynalıkavak Kasrı
Aynalı Kavak Yazlık Köşkü 18 inci yüzyılda yapılmış ve daha sonra çeşitli sultanlar tarafından restore ettirilmiştir. 1718'de takılan, bir kısmı Venediklilerden hediye aynaları nedeniyle bu ismi aldığı sanılmaktadır. Haliç üzerindeki saray, geleneksel Türk mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.
Beylerbeyi Sarayı
Boğaziçi Köprüsü Asya kulesinin dikili olduğu Beylerbeyi, Bizanstan beri saraylara tahsis edilmiş güzel bir semttir. Beylerbeyi Sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır. Dolmabahçe Sarayının havasını taşıyan üç katlı yapı, harem ve selamlık bölümlerini oluşturan 26 oda ve altı salondan ibarettir. Bu küçük sarayın içi her biri küçük çapta bir servet olan Bohemya avizeleri, Yıldız imalatı çiniler ve seramik vazolarla süslenmiştir.Yaldızlı mobilyaları ile nefis halıları buraya ayrı bir güzellik vermektedir. Otantik mobilyalar, halılar, perdeler ve diğer eşyalar olduğu gibi korunmuşlardır.


Denize bakan cephe süsleri, bakımlı bahçe ve orta bölümdeki havuzlu salon ile spiral merdivenler dikkat çeken yerlerdir. Arka yamaçta bir büyük havuz, teraslar ve türünün güzel örneği at ahırları yer almıştır. 1970'li yıllara kadar kullanılan eski yol bir tünel saray bahçesinin altından geçerdi. Sahilde iki küçük seyir köşkü bulunan sarayda devlet misafirleri de ağırlanırdı.
Çırağan Sarayı
Haliç ve Boğaziçinin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur. Büyük bir saray olan Çırağan 1910 yılında yanmıştır. Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yIında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimar Serkis Balyan'a yaptırılmıştı. Dört yılda dört milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı. Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları, zengin döşenmiş mekanlar tamamlardı. Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü. Boğaziçi'nin diğer sarayları gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekan olmuştu. Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı. Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi. Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile 5 yıldızlı, güzel bir otele dönüştürülmüştür.
Dolmabahçe Sarayı
19 uncu yüzyılda Sultan I. Abdülmecit tarafından yaptırılan Dolmabahçe Sarayı'nın cephesi Boğaz'ın Avrupa kıyısında 600 m boyunca uzanmaktadır. Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üsluplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir. Sultan Abdülmecit'in mimarı Karabet Balyanın eseridir. Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok sarayı bulunurdu. Ancak esas saray Topkapı, Dolmabahçe Saraylarının tamamlanmasından sonra terk edilmiştir.
Dolmabahçe Sarayı üç katlı, simetrik planlıdır. 285 odası ve 43 salonu vardır. Denizden 600 metrelik bir rıhtımı, kara tarafında ise birisi çok süslü iki abidevi kapısı vardır. Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır. Büyük, 56 sütunlu kabul salonu 750 ışıkla aydınlanan 4.5 tonluk muazzam kristal avizesi ile ziyaretçileri hayrete düşürür.
Sarayın giriş tarafı Sultanın kabul ve görüşmeleri, tören salonunun diğer tarafındaki kanat ise harem bölümü olarak kullanılmıştır. Iç dekorasyonu, mobilyaları, ipek halı ve perdeleri ve diğer tüm eşyası eksiksiz olarak, orijinaldeki gibi günümüze gelmiştir. Dolmabahçe Sarayı mevcut hiç bir sarayda bulunmayan bir zenginlik ve ihtişama sahiptir. Duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkarlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeleri ile dekore edilmiştir. Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tona sahiptir. Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplıdır. Meşhur Hereke ipek ve yün halılar, Türk sanatının en güzel eserleri, birçok yerde serilidir. Avrupa ve Uzak doğunun ender dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süsler. Pırıl pırıl kristal avize, şamdan ve şömineler sarayın pek çok odasında güzelliklerini sergiler.
Dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu buradakidir. 36 m. yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı 4.5 ton olan devasa kristal avize asılı durur. Önemli siyasi toplantılarda, tebrik ve balolarda kullanılan bu salon, önceleri alttaki, fırına benzer bir düzen ile ısıtılırdı. Saraya kalorifer ve elektrik sistemi daha sonraları eklenmiştir. Altı hamamdan Selamlık bölümündeki, eşi olmayan, güzel oymalı alabaster mermerleri ile dekorludur. Büyük salonun üst galerileri orkestra ve diplomatlar için ayrılmıştır.
Uzun koridorlar geçilerek varılan harem bölümünde, sultan yatak odaları ve sultanın annesinin bölümü ile diğer kadın ve hizmetkarlar bölümleri bulunmaktadır. Sarayın kuzey eklenti bölümü şehzadelere tahsis edilmiştir. Girişi Beşiktaş semtinde olan yapı Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmet vermektedir. Cumhuriyet döneminde, Atatürk'ün Istanbul ziyaretlerinde ikametgah olarak kullanıldığı sarayda en önemli olay, 1938'de Atatürk'ün ölümüdür.

Florya Atatürk Deniz Köşkü
Atatürk'ün Florya Deniz Köşkü Türkiye cumhurbaşkanlarının yazlığı şeklinde kullanılmıştır. Marmara Denizi'ne T biçiminde uzantısı ile bu köşk, 1935'de inşa edilmiştir. Erken 20 inci yüzyıl mobilyalarından en iyi örneklerin görülebildiği bir sergendir. Atatürk burada kalan ilk cumhurbaşkanıdır.
Hereke İpekli Dokuma ve Halı Fabrikası
Ihlamur Kasırları
19 uncu yüzyıl yaptırılan Ihlamur Köşkü ismini bahçesinde yetişen ıhlamur ağaçlarından almıştır. Şimdilerde İstanbul'un ortasında yer alan bu köşk eskiden şehrin dışındaydı.
Küçüksu Kasrı
Yazlık olarak kullanılan saray, 19 uncu yüzyılın ortasında I. Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır.
Maslak Kasırları
Sultan Abdülaziz tarafından av evi olarak tasarlanan Maslak Köşkü, 19 uncu yüzyıl Osmanlı süsleme sanatının kayda değer en güzel örneklerini taşımaktadır.
Merasim Köşkü
Resmi törenler için kullanılmaktayken, Maiyet Köşkü sultanın maiyetini, bazı hallerde de saraydan gezinti için ayrıldıklarında haremini barındırmıştır. (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır.)

Topkapı Sarayı
15-19 uncu yüzyıllar arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezinde bulunan Topkapı Sarayı, labirentleriyle, Boğaz, Haliç ve Marmara Denizi'nin sularının karıştığı noktada, bir kara parçası üzerinde yer almaktadır. Yeni sarayın (Topkapı Sarayının) yapımına 1466'dan sonra başlanmış ve Fatih ölmeden birkaç sene önce 1478'de tamamlanmıştır. Bu saray diğer Avrupa Sarayları gibi tek bir binada olmayıp çeşitli köşk ve dairelerden oluşmuştur. İlk olarak yapılan Çinili Köşk Sırça Saray'dır ve 1472'de bitmiştir. Orta Asya mimarisi karakterinde ve iki katlı köşk 1875'te Arkeoloji, 1908 senesinde de Türk İslam Eserleri Müzesi olmuştur. 1953'te ise Fatih Eserleri Müzesi olarak açılmıştır. Çinili Köşkü, Kubbealtı Arzodası, Hasoda, Hazine, Kiler ve Seferliler gibi koğuşlar, mutfakların bir kısmı, hastalar odası, hamam şimdi kütüphane olan Ağalar Cami, ahır ve diğer binaların yapımı izlemiş ve son olarak da yapı 1478'de Saray surlarının ve Bab-ı Humayun denen Sultanahmet yönündeki asıl kapının inşaatı ile tamamlanmıştır.
Fatih devrinde ortalama 750 kişi olan saray halkı gittikçe artmış ve XIX. yüzyılda normal günlerde 5000, bayram günleri gibi fevkalade zamanlarda ise 10.000'i bulmuştur. Bu sebeple bu saraya zamanla yeni yeni ilaveler yapılmıştır.
Topkapı Sarayı Harem kısmı III. Sultan Murat devrinde 1574 - 1595 yıllarında yapılmış ve ondan sonra Bayazıt'daki harem halkı buraya nakledilmiştir. XIX. yüzyıl başlarında harem halkı 474 kişi idi. Harem'e girerken Kızlar Ağası Dairesi ve onun üst katında da küçük şehzadelerle Sultanlar için Şehzadeler Mektebi vardı. Sarayda zamanla Enderun Mektebi, Hekimbaşı Odası, Enderun Eczanesi, iç avlulardaki köşklerle Sarayburnu sahillerinde yazlık köşkler yapılmış, mutfaklar, ahırlar genişletilmiş, yeni yeni cami ve küyüphaneler ilave edilmiştir.

Yıldız Sarayı
Boğaziçine hakim tepeler ve vadileri kaplayan geniş alan üzerine serpiştirilmiş, yüksek duvarların çevrelediği avlular içerisinde köşkler, bahçeler kompleksidir. İstanbul'un bu ikinci büyük sarayı günümüzde değişik hizmetlere ayrılmış, bölünmüş durumu ile gelmiştir. Yıldız Sarayı, III.Selim'in annesi Mihrişah Sultan tarafından ilk yaptırılan bir köşkler bütünüdür. II.Mahmut Yıldız adını verdiği ikinci bir köşk yaptırmış, bu isim daha sonra Abdülmecit, Abdülaziz ve Abdülhamit'in hükümdarlığında yaptırılan bütün gruba geçmiştir. Sultan Abdüaziz zamanında köşkler çoğalmaya başlamış, Malta, Çit, Çadır, Şale Köşkleri yapılmış, koru usta bahçevanların elinde bakir görünüşüne dokunulmadan düzenlenmiştir. Sultan Abdülhamit, burada 32 yıl yaşamış, 33 yıllık saltanatında, şehir içinde şehir gibi olan bu korunaklı sarayı resmi daire ve haremi olarak kullanmıştır.
Yönetim Kısımları'na ilaveten Yıldız Sarayı'nda birçok bölüm ve bir de cami bulunmaktadır. 19 uncu yüzyılın sonunda, II. Abdülhamit zamanında tamamlanmıştır. Yapıların en büyük ve zarifi Şale, sultanların nasıl bir lüks içinde yaşayıp eğlendiklerini göstermektedir. Dünyanın her yöresinden getirilen çiçekler, ağaçlar ve bodur bitkilerle bezeli büyük saray parkından Boğaz'ın panoramik görüntüsü çok güzeldir. Restorasyon çalışmaları nedeniyle sadece Şale ve park halka açıktır.

Plajlar
Büyükada, Beykoz, Poyrazköy, Kilyos ve Sarıyerde plajlar mevcuttur.

NE ALINIR?

İstanbul mutfağı, Dünyanın önde gelen mutfaklarındandır. İmparatorluk başkenti olan kente ülkenin her yanından gelen malzemeler, ustalar, tarzlar, ve lezzetler Osmanlı Türk mutfağının ortaya çıkmasına neden olmuştur. İmparatorluk mutfağının devamı olan ve yeni tatlara açık olan Osmalı mutfağı her gün zenginleşmektedir.

İstanbul mutfağında, kuzu, koyun veya dana etine ilave edilen çeşitli sebzeler esas yemeklerdir. Pilav, börek çeşitleri, bulgur, kuru fasulye, zengin zeytinyağlı sebzeler yan öğünler olarak servis yapılır. Köfte ve şiş kebabı, döner kebap veya acılı, yoğurtlu, patlıcanlı diğer kebap çeşitlerinin makbulleri özel kebapçılarda bulunur. Hamur tartları, baklava, kadayıf ve benzerlerinin hakiki lezzetlisi, bu işi bazen birkaç nesildir devam ettiren küçük dükkanlardan temin edilir.

İstanbul'da da çeşitli milletlerin lokantaları mevcuttur. Fast-food, hızlı atıştırma servisi veren çok sayıda mekan mevcuttur. Ancak lezzetli yöresel yemekler tipik lokantalarda tadılır. Rakı ve ayran, en meşhur iki Türk milli içkisidir. Her ikisi de süt rengindedir: Alkollü olanı rakı; su katınca beyazlaşan sert bir içkidir. Diğeri ise sulandırılmış yoğurttan imal edilen serinletici; ayrandır. Rakı aperatif olarak kuru yemiş veya kavun ve beyaz peynir ile, yemek süresinde çeşitli meze çeşitleri ile alınabilir, başka içkiler ile birlikte içilmez. Şarabın ve biranın ana yurdu Anadolu topraklarıdır.

Meşhur Türk Kahvesi, küçük fincanlarda sade veya şekerli misafirlere her firsatta ikram edilir. "Bir fincan kahvenin 40 yil hatırı vardır" sözü kahvenin Türkler tarafından bilinen kıvamı ile kullanılmaya başlandığı 16. yüzyıldan beri söylenmektedir.

YAPMADAN DÖNME

İstanbul'un dini mimari şaheserlerinden Süleymaniye Camiini ve Sultanahmet Camiini görmeden,
Ayasofya ve Kariye Müzesi ni ziyaret etmeden,
Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı ve Rumeli Hisarını gezmeden,
Boğaz'da ve adalarda vapur gezisi yapmadan,
Galata Kulesinden ve Pierre Loti'de İstanbul manzarası seyretmeden,
Sanat ve kültür etkinliklerini izlemeden,
Eğlence hayatını merak edip, görmeden,
Ortaköy pazarına uğramadan,
Büyükadada fayton turu yapmadan,
Boğazda, Kumkapıda, çiçek pasajında balık, kanlıcada yoğurt, Beyoğlunda profiterol yemeden,
Kapalıçarşı'da halı, mücevherat, deri giyim eşyaları, Mısır Çarşısında lokum, baklava, pastırma, şekerleme almadan
Beyoğlunda ve tüm mega alışveriş merkezlerinde alışveriş yapmadan,

...Dönmeyin.

Teşekkürler

By Kanunsuz

Alıntıdır

=/
m3rT
m3rT
Kurucu
Kurucu

Erkek

3882

Hesabı
Kredi: Forum Bankası

http://www.mertkahveci.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İstanbul Turizmi Empty Geri: İstanbul Turizmi

Mesaj tarafından Classic Perş. Ocak 27, 2011 12:09 am

teşekkürler
Classic
Classic
Kurucu
Kurucu

Erkek

1563

Hesabı
Kredi: 52.500

https://halsiz.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İstanbul Turizmi Empty Geri: İstanbul Turizmi

Mesaj tarafından Classic Perş. Ocak 27, 2011 12:10 am

istanbulda turistik yerleriyle güzel biryer ama çok pis havası var
Classic
Classic
Kurucu
Kurucu

Erkek

1563

Hesabı
Kredi: 52.500

https://halsiz.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İstanbul Turizmi Empty Geri: İstanbul Turizmi

Mesaj tarafından TraquteR Perş. Ocak 27, 2011 7:25 am

istanbulun turistik yeri fazla galıba (yazıdan belli oluyor :D)
TraquteR
TraquteR
Yardımcı
Yardımcı

Erkek

636

Hesabı
Kredi: 50.000

http://www.turkuazforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İstanbul Turizmi Empty Geri: İstanbul Turizmi

Mesaj tarafından m3rT Perş. Ocak 27, 2011 7:44 am

Dünya'nın Merkezi Gibi Bir Şehirden Bu Yazıyı Beklemek Normal, İstanbul Turizmi 4269550098
m3rT
m3rT
Kurucu
Kurucu

Erkek

3882

Hesabı
Kredi: Forum Bankası

http://www.mertkahveci.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İstanbul Turizmi Empty Geri: İstanbul Turizmi

Mesaj tarafından Classic Perş. Ocak 27, 2011 9:31 am

doğru amma turistik yeri var ama ne işe yararki pislik yuvası
Classic
Classic
Kurucu
Kurucu

Erkek

1563

Hesabı
Kredi: 52.500

https://halsiz.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz